Müzik Ruhun Gıdasıdır…

12 Mart 2010 – 18:10

Merhaba sevgili dostlar.Sitenin kurucusu sevgili Aziz ile facebook’ta tanışma fırsatı buldum ve çok memnun oldum.Bana sitemizde müzikle ilgili yazı yazabilirmisin abi diye teklifte bulununca memnuniyetle kabul ettim ve fırsat buldukça buradan sizlerle dertleşmeye ve müzik hakkında bir şeyler yazmaya karar verdim.Siz sevgili hemşerilerime faydam dokunabilirse ne mutlu bana.Biliyorsunuz her kes “Müzik Ruhun Gıdasıdır” der.Peki öylemi?

”Müzik ruhun gıdasıdır” mı acaba… Müzikle uğraşan birinden hayır cevabını alırsanız ne gibi bir tepkiniz olur bilmiyorum ama benim cevabım HAYIR olacak.
Müzik bir insanın içindeki duygularının notalarla dışarıya yansımasıdır.
Yani o eseri notalara döken kişinin o anki ruh hali ne ise yansıması da o şekilde olur.
Nasıl ki bir katilin elindeki bıçak doktorun elinde hayat kurtarıyorsa
müzikte de aynı şey söz konusudur. Öyle bir çağa geldik ki eskiden sevgililer
“Sana gelen kaza bana gelsin” derken, şimdi “Allah belanı versin”diyebiliyor.
Değerli hemşerilerim;
Yüce Kitabımız Kur’anı Kerim de kalplerin ancak zikirle mutmain olacağı belirtilmiştir. Yani Ruhun gıdası ancak ibadet ve zikirdir( Her hâlükarda Allah’ı anmak).
Bu nedenle müzik ruhun değil nefsin gıdasıdır.
Ruh ile nefis ise birbirine tamamen zıt iki olgudur.Ruh uhrevi kaynaklardan beslenirken,nefis Dünyevi zevklerden hoşlanır.Ancak ıslah edilmiş bir nefsin( Nefs-i Mütmaine ) ruh ile çatışması söz konusu değildir.Bu nedenle müziğin ruhun gıdası olabilme vasfını taşıyabilmesi için bazı donanımları barındırması lazım.Zamanımızın büyük âlimlerden
Dr.Yusuf El Kardavi müziği :
1-Dinlediğinizde sizleri isyana ve Yüce Allah’ın koyduğu yasakların çiğnenmesine sevk ediyorsa veya küfür içeren sözler varsa haramdır.
2-Dinlediğinizde sizi sadece hüzünlendirir veya neşelendiriyorsa mubahtır.
3-Dinlediğinizde sizlere Yüce Allah’ı hatırlatır ve sizleri olumlu yönlere çekebiliyorsa da helaldir diye üç kategoriye ayırmaktadır. Bu durumda
1.Gruba giren müzik türü ancak nefsin gıdası olur ve ruh üzerine de negatif etkisi vardır. 2.Gruba giren müzik türü ise yine nefse hitap etmesine rağmen ruha herhangi bir etkisi olmaz. 3.Gruba giren müzik türü ise hem nefse hem de ruha hitap eder.
Yazımı, örnek olması açısından çok beğendiğim Hüzzam makamında bir şarkının sözleriyle bitirmek istiyorum. Müzikle ilgilenen sevgili kardeşlerim için
Notasını da yazdım umarım yararlı olur.
Bu eser Fitnat SAĞLIK tarafından Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) için yazılmış ve değerli bestekâr Yaseri Asım ERSOY tarafından bestelenmiştir.
ÖMRÜM SENİ SEVMEKLE NİHAYET BULACAKTIR
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır
Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır.

Abdulkerim Çuha
Email: ezgi@mardinezgi.com

  1. “Müzik Ruhun Gıdasıdır…” 6 Yorum

  2. abimiz mevzuyu damardan anlatı elinize sağlık

    abdullah 12 Mart 2010

  3. Abdulkerim bey çok güzel noktalra dikkat çekmiş ve ilahi aşkın önemini insan olarak hepimizin bir kez daha hatırlaması konusunda aydınlatıcı bir yazı hazırlamış.
    Bize hergün değişik yollarla pazarlanmak istenen farkında olmadan sürekli söylediğimiz ve dinimizce sakıncalı görünen şarkı sölerini dinlediğimizde birde anlamlarını düşünmemize sevkettiği için teşekkürler.

    yosuncan1

    yosuncan1 12 Mart 2010

  4. beni kırmayıp isteğimi kabul eden abdulkerim çuha hocamıza site ve beldemiz adına sonsuz teşekkür ederim. kendisine, sarfettiği güzel sözler için de ayrı bir teşekkür ederim. yazılarının başlangıcı olarak kendi adıyla eklediği ilk yazısı gayet hoş olmuş. güzel yazılarının devamı dileğiyle. saygılar

    Admin 12 Mart 2010

  5. kinderip.net farkını yine ortaya koydu. mardin müziğinin en ünlü simalarından sayın çuhayı bizimle buluşturdu. sayın çuha müziğin notaların önemini ve müziğin nasıl olması gerektiğini ne güzel açıklamıştır. teşekkürler çuha ve kinderip.net

    dracula 13 Mart 2010

  6. (askariyye,hac abde,ezgi)muzigimizin ustadi sayin hocama sitemize verecegi katkidan dolayi tesekkur ediyorum.askere gittigimizde”mama latipkeyn 3alay imenitki hiyye”kac bin insanin o ani yasadiginda dudaklarindan dokulmediki kendiliginden ezgileri…imenitki hiyye dedin uzulduk ve hislerimize tercuman oldun,hac abde dedin hangi koy ve mahallede hac abde yoktuki ve hac abde gibi vasiflara sahip insanlar,onlarla eglenmedikmi?mihellemi kulturu muziginin yasayan efsanesine sonsuz saygilarimla.

    ibrahim pala 14 Mart 2010

  7. öncelikle konunun fikir babası ve öncüsü sevgili admine değerli hocamı bize bu kadar yaklaştırdığı için, akabinde saygı değer hocama bu projeye katkılarından dolayı çok teşekkür ederim. eminimki değerli hocamın bizlere işik tutacağı birçok yazı dizisi olcaktır. şimdiden çok teşekkür ederim.
    saygılarımla…

    tt_orhan 16 Mart 2010

Yorum yapmak için giriş yapınız.