Dün İle Bugün…
16 Haziran 2009 – 11:37
Uzun ve yorucu ama bir o kadar da keyifli etkinliklerle dolu bir eğitim döneminin ardından, kavurucu yaz tatiline giren tüm öğrencilere şimdiden iyi tatiller dileriz. Bazıları şehirlerdeki akrabaları yanında tatilini geçirecek, bazıları da köyde de olsa dinlenmeyi sosyal etkinliklere ağırlık vermeyi tercih edecek. Sonuçta kendilerini hem ruhen hem de bedenen önümüzdeki eğitim yılına hazırlayacaklar.
Tatil demek her ne kadar dinlenmek, eğlenmek, gezmek yeni yerler görmek ise de biz “eski zaman çocukları” için aynı şey düşünülemezdi. O zamanlar tatil demek okuldan daha yorucu işe başlamak demekti. Mercimek ve buğday hasadı, köyde yetişen meyvelerin toplanması, odun kesmek ve hayvanları gütmek demekti.
Yukarıda belirttiğimiz gibi önümüzde (bügünkü öğrenciler için) gezi, ziyaret veya eğlenceli başka yaz tatili seçenekleri var, oysa; eski zamanlarda okulun tatil edilmesiyle öğrenci kendisini bekleyen tarla işleri, bağ işleri ve hayvanlar için ot toplama işleri başlardı, onun için tatil; o günler sadece okulun kapanmasıydı. Bunun dışında bir yerlere gezmeye gitmek diye bir şey yoktu.
Aile bireylerinin bir tatil anlayışı veya alışkanlığı yoktu ki öğrencinin olsun. Aile büyükleri ya Adana’ya pamuk toplamak için köyden ayrılır veya ailenin geçimini sağlamak için Lübnan’a veya Kamışlıya gider.
Buralarda, en ağır işlerde çalışır ve kazandığını çocuklarının ihtiyaçlarında kullanmak üzere köye gelir.
Anlayacağınız kasabalım, evini sadece geçimini sağlayacak geliri elde etmek için terk ederdi. Tatil, gezi, bunlar bilinen kavramlardan değildi.
Böylece bizim zamanımızda çocukların kaderi ailenin sosyal yapısına bağlıydı.
Tatil günü olarak, tarlaya bağa ve sair yerlere büyüklerin de gitmediği; cuma ve dini bayram günleri idi.
Bugün kasabamız; ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlara paralel olarak sosyal ve ekonomik yapısı büyük bir gelişme göstermiştir.
Kasabamız insanı, küçülen dünyanın birer ferdi olduğunun farkında olarak kendileri ve çocukları için tatil, eğlence gibi kavramları benimsemiş ve en iyi şekliyle uygulamaya başlamıştır.
Bugünkü çocuklar bu nedenle çok şanslıdır.
Yazı: İsimsiz Kahraman – Fehmi AKYOL
“Dün İle Bugün…” 24 Yorum
Değerli Davut kardeşim,
bu güzel duyguların,katılaşmış kalplere su serper,umarım.
isimsiz kahraman 15 Şubat 2009
eline yüreğine sağlık.
VEYSİ YEŞİLYURT 15 Şubat 2009
yüreğine sağlık
YusufKaplan 16 Şubat 2009
hem bir evlat olarak hemde bir baba olarak çok etkilendim. yüreğine sağlık.
orhan şahin (Alanya) 16 Şubat 2009
beldemizde böyle şairlarin olması beni sevindirdi. Davut Yeşilyurt beni çok duygulandırdın.
medeniyet 16 Şubat 2009
helal olsun
musa nas 16 Şubat 2009
davut abi ellerine ve yüreğine sağlık böle güzel bir şiiri bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz
mehmet ŞAHİN MERSİN 16 Şubat 2009
okuyup yorum yapacak kadar değer veren yüreğinize sağlık.çok sağolun.
DAVUT YEŞİLYURT 17 Şubat 2009
çok üzel bir şiir. şiirlerinize devam.
duygu 17 Şubat 2009
teyzeoğlu şiirin güzel ve daha da şiir göndermeni istiyoruzzz.ben gördüm yazdığın şiirleri. seni tebrik ediorummmm
yaser 18 Şubat 2009
sevgili davut yesilyurtu daha yakindan taniyabilirmiyiz.yureyine saglik
arman 18 Şubat 2009
Öncelikle güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Ben İbrahim YEŞİLYURT’un oğlu,Veysi YEŞİLYURT’un kardeşi Davut YEŞİLYURT’um.İstanbul’da ikamet etmekteyim.Siyasi bir partide üst düzey yöneticilik yapmaktayım.İstanbul Büyük Şehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığınde Yazı ve Personel işleri Amirliğinde Sözleşmeli Personel sorumlusuyum.”Ve Sen Gittin” isimli şiir kitabımı çok yakın zamanda basıp piyasaya süreceğim.İstanbul’da çeşitli yerel radyo,gazete ve dergilerde şiirlerim yayınlanmıştır.1981 Midyat doğumluyum.Aynı zamanda evliyim.Her ne kadar bilinmesede sevdalısı olduğum memleketim Söğütlü Beldesine başkanlığını yaptığım siyasi parti biriminde çeşitli projelerle gerek eğitim gerekse giyecek babında yardımlarımız olmuştur.Saygı ve sevgilerimle…
DAVUT YEŞİLYURT 20 Şubat 2009
çok güzel olmuş … ben de çok beğendiğim şiiri sizinle paylaşmak istedim….
BAĞLANMAYACAKSIN
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
sonsuz 21 Şubat 2009
sonsuz çok güzel şiir miş ….
isimsiz 21 Şubat 2009
artık tatil, sadece gezip eğlenmek olarak akıllara geçiyor.
Admin 16 Haziran 2009
Yılların yorgunu,yiğit kinderip halkına ve onun güzel çocuklarına en güzel tatiller yakışır……
fehmi akyol 16 Haziran 2009
çok saygı değer fehmi dayımın ellerinden öpüyorum o hoş sohbetini ve anılarını sürekli bu sitede yazmasını rica ediyorum ve uzağı bu kadar yakın eden kindrip.net’in kurucularına canı gönülden teşekkür ederim.
bazen ziyaretçilerin de makalelerinin yayınlanmasına fırsat verilmesini temenni ediyorum çünkü şundan eminim o beldede(genel adıyla ze3a)bir saniyesini bile geçirenin anlatcak bir macerası vardır.
isa hamide (atille) 17 Haziran 2009
Sevgili İsimsiz Kahraman ve Değerli Fehmi bey abiciğim; Köyümüzün gençleri ve öğrencileri ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi kendi açınızdan değerlendirmenizi saygıyla karşılıyorum. Ancak tatil konusunda özellikle köyde kalan gençlerin şöyle bir nabızlarını yokladığınızda haklı olarak bizlerden farklı bir görüş çıkması güçlü bir ihtimal dahilinde olacağını sanıyorum. Bende köyümü ve köyümün halkını severim ama ne orada ikamet eden ahali için, nede bizler gibi köye ziyarete giden insanlar için sosyal anlamda hiç bir sosyal faaliyetin olmaması beni ve benim gibi düşünen insanları çok üzmekte ve Beldemizin bu eksiklikleri hak ettiğine inanmamaktayız. Bir Beldenin halka açık bir dinlenme parkı yapması kadar doğal birşey ne olabilir? Belediye’ye ve orada istihdam ettirilecek bir kaç kişiye bir kaynak olmazmı? Yap,İşlet.Devret modeli gibi, Gençlerimizi kahvehane köşelerinde lüzumsuz oyunlara mahkum etmek doğrumu sizce; İnternet ağının yaygın oluşu (müsbet yönde kullanılması halinde) en azından köyde kalmaya mecbur gençlerimiz ve öğrencilerimiz için bir nebze sosyal ve kültürel anlamda sıkıntılarını giderdiğini temenni ediyorum. Buradan Devletin bir Kurumuna mensup olan Sayın Belediye Yetkilileri başta olmak üzere ve Beldemizin iş adamlarına seslenip, göreve çağırır ve istirhamda bulunuyorum, lütfen Beldenize sahip çıkmakla beraber özellikle gençlerimiz ve öğrencilerimize yönelik sosyal ve kültürel anlamda imkan sağlansınki maddi durumu iyi olmayan insanlar Beldelerinde güzel bir tatil yapma fırsatını bulsunlar. Gençlerimize gereken önemi vermemiz halinde Köyümüzün bağrından yetişip ve Orta Öğrenimini kendi Beldesinde Yüksek Öğrenimlerini ise Ülkenin muhtelif Üniversitelerinin en iyi bölümlerini bitirecek bir çok Önemli kişiler hak ettikleri saflarda yerlerini alacakları konusunda hiç bir şüphe kalmayacağı kanısındayım. SAYGI ve SEVGİLERİMİ SUNARIM.
Ramazan TAŞTEKİN 17 Haziran 2009
yaziyi okudum cok guzel olmus gercekten.ama ramazan hocamin yazisinida okudum.yorumumdaki amacim,ramazan hocami teyid etmek olacak.beldemizdeki ogrenciler icin tatil olmus olmamis ne olacak,havuz baslarindami guneslenecekler,bunca senenin sinav streslerinden uzaklasmak icin kafalarini dinlendirecek bir yerlermi var?veya yaz okullarina mi gidecekler tvlerdeki disa yansimis modern insanlarin rezervasyonlarla gidilen yerler misali soylermisiniz nereye gidecekler?hayir bende kabulleniyorum mardin ve yore gercegini ama,bu alnimiza yazilmis kadermidir?bakiniz herkesin malumu olan egedeki bir beldeye kisi basina dusen gelir ile beldemizdeki kisi basi gelir ayni bu size bir sey dusundurmuyormu?onlar imkan buluyorda bizmi bulamiyoruz veya imkanlarmi yok?belde ogrencilerin cogu keske simdi tatil olmasaydida bizde kavurucu sicakta tarlada hasat yapmasak diye geciyor iclerinden.o halde ne anladik bu tatilden.fehmi amca ve isimsiz kahramanin yazisini okurken.gercekler buydu tabi ama nerde kaldi 2009 versiyonu.yokmu?2009 bize ugramadiysa bilelim.ben koydeki ogrenci olsam keske yaz tatili gelmeseydi diyenlerin basinda olacaktim.herkese selam.
ibrahim pala 17 Haziran 2009
ELEŞTİRMEN KARDEŞLERİM,Sevili TAŞTEKİN ve PALA, yazımızı anlıyarak okuduğunuzu ve yorumunuzu bu çerçevede yaptığınızdan eminim,Bizler geçmiş zamanda,kinderipli öğrencilerin ( bizzat ben ve benim çağımdaki arkaşlarımın) eğitim ve öğretim yılının bitimi ile yaşadığımız travma ile bugünkü örnecilerin durumunu kıyas yoluyla anlatkmaya çalıştım.
SOSYAL TESİS EYLENCE PARKI,ÇAY BAHÇESİ,BELEDİYE BAŞKANI,ZENGİN İŞ ADAMI ve BUNLARIN YAPMASI GEREKENLER, ilerde tasarlayacağımız bir başka yazımızın konusu olabilir.Yorumlar konularla ilgili olduğu zaman bazen kounularının tamamlayıcısı olabilir.Saygı ve sevgi içeren sözcükleriniz için mukabil duygularla teşekkürlerimi sunarım….
fehmi akyol 18 Haziran 2009
Saygı değer Fehmi bey abiciğim, emin olduğunuz gibi yazınızın içeriğini anlayarak ve titizlikle okuduğuma dair tesbitinize katılıyorum. Zat-ı alinizde bildiği üzere yazı içeriğinin muhtelif sutunlarında 11 defa “TATİL” kelimesi geçmesi üzerine yazının Kompozisyon anlamında ana fikri “TATİL” olduğunu düşünerek, acizane düşüncelerimi aktarayım dedim. Oysa sizler anladığım kadarı ile “ÖNYARGISIZ” konu ile alakalı olmayan bir yorum olarak değerlendirmiş ve ileride tasarlayacağınız başka bir yazıda objektif olarak Kurumların ve Sivil toplumların yapmaları gereken sosyal etkinliklerle ilgili yazı veya yazıları gündeme getirip ona göre değerlendirme yapmamız istenmektedir. Kısmet olursa o yazınızada katkı yapmaya çalışacağız.Halbuki yazıda geçen “TATİL” ifadesinin değeri köyümüz gençlerine yönelik yerleşim alanlarında yapılacak olan, bir takım hoş ve güzel ortamların icrası ile değer kazanacağı kanısındayım. Kesinlikle burdaki amacım kimseyi acımasızca veya haksız yere eleştirmek değil sadece köyümüz gençlerinin stresten uzak günler geçirmelerini vurgulamak istedim. Çünkü bende köyde bir müddet yaşadığımdan dolayı oranın sosyal anlamda sıkıntılarını bilen kardeşinizim. Bunuda takdir edecek site ziyaretçileri olduğu kanaatindeyim. Fehmi bey abiciğim; Saygı ve Sevgi içeren sözcüklerin hoşuna gitmesi nedeniyle, En Kalbi Duygularımla Kendilerini Selamlıyor SAYGI VE SEVGİLERİMİ LÜTFEN KABUL BUYURSUNLAR.
Ramazan TAŞTEKİN 19 Haziran 2009
Yorumlarınız için teşekkürler.Övgü veya yapıcı eleştiri farketmez. Bence yorumlar da yazılar kadar değerlidir.Tüm ziyaretçilerimizden aynı katkıyı bekliyoruz ki kimin ne düşündüğünü,ne istediğini bilelim ve talebe göre hareket edelim.
isimsiz kahraman 19 Haziran 2009
Eski ile yeni ,dün ile bugün işte bunların sentezini iyi yaptığımızda YARIN RAHAT EDERİZ.Demekki bugünü yaşarken yarını asla unutmamamız gerekir.Dünü unutmadığımız müddetçe hayat bizim için kendiliğinden bize yarının yollarını açar.
yosuncan1 21 Haziran 2009
Sevgili İSA ATİLLE,canım yeğenim senin ve diğer genç kinderipli kardeşlerimin isteği,her zaman olduğu gibi,benim için çok önemlidir..yazılarımı okuduğunuz sürece yenilerini yazacağıma söz veriyorum.Sevgilerimle.
fehmi akyol 22 Haziran 2009