Köyden Aklımda Kalanlar

15 Ekim 2008 – 01:57

Öyle değişmiş ki yaşanan asır,
Eller pamuk gibi kalmamış nasır.
A. Gedikli şiirinden…
Bir zamanlar ÅŸalvarlı ÅŸapkalı  tezbihli, çakı bıçaklı, takma diÅŸli, bastonlu, bazıları da sarıklı yelekli, köstek saatli sohbetlerine doyulmaz; amcalar, dayılar, yaÅŸlılar vardı. Hele ki “abbara”ların altlarındaki seki (çamurdan yapılan dıkkı)’lerdekı oturuÅŸları, uzanışları ve çoÄŸu kez anlattıkları hikayeler… O zamanlar  her evde güne büyük bir hareketlilikle girilirdi. Günün ilk ışıkları bile görünmeden horozların sesleri, köpeklerin havlamaları, kuzuların meleri, merkeplerin anırmalar ve evin fertlerinin güne hazırlık telaÅŸları… Mahmur mahmur içilen çorbalar saÄŸa sola koÅŸuÅŸturmalar, uyandırılan minicikler ve yorgun dalgın herkes iÅŸine koyulurdu. GüneÅŸin yüzünü göstermesiyle yavaÅŸlayan hareketlilik, günün en sıcak saatlerinde tekrar yüzünü gösterirdi. Koyun kuzu sesleri, tarlasından dönen aile fertleri, yüklerin boÅŸaltılması, içeriye alınması, hayvanlar için su taşınması yorgun yorgun hazırlanan öyle yemeÄŸi… Bazen de tandır ekmeÄŸi karpuzla geçiÅŸtirilirdi. Bir kaç saatlik istirahattan sonra aynı hareketlilik tekrarlanırdı, özellikle akÅŸama yakın eve dönüş saatlerinde boÄŸaların gürültüsü her tarafı inletirdi. Bu periyodik durum çok soÄŸuk ve karlı günler hariç yılın her günü tekrarlanırdı.
Bu gün beldede aynı hareketliliği görmek mümkün değil. Çünkü çoğu ihtiyaçlarımızı dışarıdan karşılıyoruz. Ekmeğimiz fırından, yumurtamız bakkaldan, üzümümüz manavdan… Ağlayalım mı sevinelim mi? Gelişmek güzel; ama bir köylü olarak köylü gibi görünmek daha güzel.

Yazı: İsimsiz Kahraman

Yorum yapmak için giriş yapınız.