Tezyid (Kuru Üzüm)

03 Ekim 2010 – 13:15

Midyat Ve Çevre Köylerinde Yapılan Kuru Üzüm Üretimine Başlandı.

Bugünlerde Arap Diyarında/Mahalmi bölgesinde üzün kurutma işleri yapılıyor. Bu yıl Ramazan ayı dolayısıyla  üzüm kurutma işleri bayramdan sonraya bırakılmıştı. Bayramdan hemen sonra yapılan bu geleneksel “zeyyit ıl-‘ınıp” dediğimiz üzüm kurutma işleri şöyle yapılmaktadır.

Üzümlerin olgunlaşmasından sonra yapılan bu işlerin hazırlıkları kıştan başlar. Kıştan nasıl başlar? diye sorup merak edenler belki bilmezler.

Burada kurutulacak olan üzümlerin ilacı, kışın ısınmak amacıyla yakılan odun külünden yapılıyor. Kışın yakılan odun külleri titizlikle biriktirilir. Eskiden çamurdan yapılmış debdub adı verilen varil tarzında kapların içine konulan bu küller, mevsimi gelince büyük kazanlarda üzerleri suyla doldurulup, kaynatılırdı. Bu kaynayan kül suyu dinlendirilip “meşkelere” (keçi derisinden yapılmış kırbalara) veya tenekelere doldurulur üzüm harmanının yapılacağı bağa götürülürdü. Bağda kurulmuş olan “ıtfeye” adı verilen ateş ocağın üzerine yerleştirilmiş olan teneke veya büyükçe bir tencere içine doldurulan kül suyu kaynatılır. Bağdan toplanan kerkuşi, zeynebi, zeyti, karfoki, banitad, suvdeni gibi üzümler bu kaynayan suya “ ’ankut” yani salkım salkım batırılır sonra yan tarafa yerleştirilmiş söğüt dalından yapılmış “zembillere” konulur. Burada suyu süzülen üzümler “mıştah” adı verilen toprağı iyice düzeltilmiş harman yerine taşınıp küme küme yığılır. Daha sonra deneyimli biri tarafından bu kümelerdeki üzümler itina ile güneş görecekleri şekilde serilir.


DAHHİYE
Genellikle işin bittiği son gün çocukların eğlencesi başlar. Çocuklar tasunat adı verilen kurumuş bir bitkiyi getirir onun dallarına bir beyaz bir siyah üzüm gelecek şekilde batırırlar. Adeta tezbih tanesi dizer gibi dizerler. İşte bu yaptıkları tatlı oyuncaklarına “dahhiyê” denilir. Dahhiyeler, kimse onlara ulaşıp çalınmasın diye mıştahın yani harmanın orta yerine kuruması için dikilir.

IKREŞ
Kurumaya bırakılan üzümler 8-10 gün sonra toplanmaya başlar. Bu toplama işine “ıkreş” denilir. Toprak üzerinde tamamen doğal şartlarda kumuş olan bu “izbib” dediğimiz kuru üzümler yine tamamen doğal şartlarda toplanır, saplarından ayrılır. Rüzgârda yellenerek çöplerinden ayrılır. Ayrıca “sırrad” adı verilen eleklerden geçirilen bu üzümler kalitelerine göre ayrılır. Çuvallara konulan kuru üzümler eşek veya at sırtında “seriğe/batiha”lara yerleştirilip evlere getirilir. Kuru üzümler çeşitlerine göre “ıkvaralara” veya “debdublere” konulur. Bu kaplar, topraktan yapıldığı için nemlenme sorunları olmaz. Bütün bir yıl ilk günkü tazeliğini koruyan izbibler yani kuru üzümler, istenen vakitte çıkarılır buğday sapından yapılmış “sellelere” konularak yemek için servis yapılır.

50-60 yıl önce misafir ikramı ve kız istemede tatlı olarak sunulan izbib (kuru üzüm) çok önemli bir ihtiyaçtı. Günümüzde kan yapıcı özelliği ve organik (doğal) tatlı olması nedeniyle önem teşkil eden bu kuru üzümler hala bölgemizde eski usullerle yapımı sürmektedir.

Kaynak: Haldeh.com

Yorum yapmak için giriş yapınız.