BÜLBÜL ALTIN KAFESTE, AH VATANIM DEMİŞ….

29 Mart 2010 – 12:17

Yazıma baÅŸlık olarak kullandığım Atasözü’nü biraz deÄŸiÅŸtirerek ve kolayıma geldiÄŸi gibi yazdım. Okuyucu arkadaÅŸlarımdan bu nedenle beni bağışlamalarını diliyorum.

Konumuz bu özdeyişin doğru veya yanlış yazılması değildir tabi. Konumuz, kasaba dışında yaşamak zorunda olan bir çok kasaba insanım gibi benimde benliğimde yerleşik bulunan köye ve köyümün insanına duyulan özlem ve bunların anlatılmasıdır.

Çeşitli, ama özellikle ekonomik nedenlerle köyümüzün dışında yaşamak zorunda bulunan ben ve benim gibiler, belki gurbetteki yaşamımızın başlamasıyla birlikte, medeni araç gereçleri belki biraz daha erken  kullanma şansı bulduk. Asfalt caddeleri, elektriği, telefonu, modern binaları olan şehirlerde  yaşadık. Değişik isimleri olan bir çok yiyecekle tanıştık.

Bu farklılıkların varlığı ve yaşanması belki hayatımızı kolaylaştırmış olabilir ancak doğup ilk nefesimizi aldığımız köyümüzü, insani ve ahlaki ilk eğitimimizi aldığımız insanlarımızı, bize göre yeryüzünün en mükemmel doğasına sahip yöremizi unutmamız ve dışarıdaki yaşamla kıyaslamamız imkansızdır.

Bana çok abartıyorsun diyenler olabilir. Okuyucu  arkadaşlarımın köyümü, köyümdeki eski  mekan ve bu mekanlara mana veren insanlarımızı tanımalarını çok isterdim. Daha önceki yazılarda sık sık belirttiğim konuları değişik başlıklar altında  ve bana fırsat verilmesi halinde yazmaya devam edeceğim.

Köyümüz; yörede  birçok yerleşim yerine göre merkez sayılır; Nalbantlar ve kalaycılara çalışma imkanı verilir, köy halkından yeri müsait olanlar, bunlara hiçbir ücret almadan evlerinin bahçelerinde çalışma ve barınma yeri verilirdi. Çevre köylerden gelen  odun satıcıları, testiciler mallarını rahatça pazarlar, yörede yetişen sebzeler caminin önünde ve abbaranın altında kurulan tezgahlarda satılırdı.

Merhum  Said Mellemin veya Åžeho Abit amcalarımız abbaranın altında  veya caminin önünde hayvan kesimi yaparken, balonunu kapmak için çocuklar sıraya girerdik. Çevreden gelen köylünün: “……HECCÄ° ŞİLINNE ILFAHIZ……” diÄŸerinin: “IRRAS Ãœ CCEVF LÄ°NNE HA….” dediÄŸi ÅŸu an kulaklarımda gibi…

Bugün, rahmetle andığımız amcalarımız, abbaraların serin gölgesinde serinlerken veya cami duvarının dibinde güneÅŸlenip, ellerinde bir reyhan dalı sinekleri kovalarken, köy ve ülke sorunları  hakkında sohbetler yapar, arada bir gençlerle ÅŸakalaşırlardı. oOnların ses tonlarında, ÅŸakalarında ve her hareketinde eÄŸiticilik vardı. Biz eÄŸitimin temelini onlardan aldık. Onları ve köyümüzü yazarak anlatmamız oldukça  zor. Onu yaÅŸamak lazım. Bu gün köyümün dışında konumum ve sosyal yapım ne olursa olsun, Abbaramızın serinliÄŸinde veya Caminin duvarının dibinde güneÅŸlenirken geçirilecek sohbet ve sevgi dolu birkaç dakikayı, sabah serinliÄŸinde baÄŸdan kesilecek bir salkım üzümü, çilek kıvamında yerden bitme bir kara inciri, aÄŸacından koparılacak bal gibi bir  armut  iÅŸte böyle bir yaÅŸamdı Kinderip. ALTINDAN KAFESE KOYSALAR BENÄ° Köyümü özlerim…

FEHMÄ° AKYOL

  1. “BÃœLBÃœL ALTIN KAFESTE, AH VATANIM DEMİŞ….” 8 Yorum

  2. ‘Onları ve köyümüzü yazarak anlatmamız oldukça zor’ demiÅŸsiniz ama o kadar güzel betimlemiÅŸsiniz ki bir edebiyatçı edasıyla yazılmış bir yazı gibi olmuÅŸ. doÄŸrusu çok etkilendim.. ki çok etkileyici bir yazı. saygılar

    YusufKaplan 29 Mart 2010

  3. Cami önü ve abbaraların altı denilince,orta yaÅŸlı biri için ilk zihinlerde canlanan,daha önce bir yazımda da belirttiÄŸim gibi ÅŸalvarlı,ÅŸapkalı,muhtar çakmaklı,çakı bıçaklı yaÅŸlı amcalar ve sohbetleri akla gelir.nereden geldiÄŸi belli olmayan;ne olduÄŸunu bilmeden bir bira tenekesini eline alıp ” kova için ne güzel”diyen yaÅŸlı amca ve onu uyaran bir genç…

    tabi ki bu gün cami önü sadece köyün merkezi olarak bilinir.
    teÅŸekkürler, fehmi amca…

    isimsiz kahraman 29 Mart 2010

  4. ellerinize sağlık.köyü,köylüğü çok güzel anlatıyorsunuz

    ali 31 Mart 2010

  5. teşekkür ederim.sayenizde gürbette yaşayan biri olarak köyümü de tanımış oldum.
    devamını sabırsızlıkla beklerim.

    mehmet 31 Mart 2010

  6. fehmi abi diyecek birşey bulamıyorum ama şu bi gerçek ki özellikle sizin yazılarınız hayatının bi saniyesini dahi kinderipte geçiren insanlarımızın bam telini titretiyor ve anlatacak çok seyinizin olduğundan eminiz bizi yazılarınızla mutlu etmeye devam etmenizi istirham ediyorum

    isa 31 Mart 2010

  7. elinize saÄŸlık çok nostaljik bir yazı olmuÅŸ.Bu yazıdan esinlenerek acaba bu beyfendinin (abi veya kardeÅŸ yaşınızı bilmiyorum) baÅŸka yazıları var mı diye siteyi biraz kurcalayınca çok güzel yazılarla karşılaÅŸtım.Ayrıca Ä°simsiz Kahraman adı ile yazan biri varmış onunda yazıları çok hoÅŸuma gitti.Bu site içerik olarak düşündüğümden bayağı fazla içeriÄŸe sahipmiÅŸ. Kurucu: Aziz KAPLAN – Yusuf KAPLAN olarak gözüküyor ellerinize saÄŸlık diyorum.

    hasan_hasan 2 Nisan 2010

  8. ben köyümün dışında doğdum;babamda böyle,ama aile büyüklerim ve yazının sahibi amcam köyde dogmuşlar. zaman zaman köyü anlatıyorlar bende dinliyorum o kadar amcamın yazısını okuduktan sonra köye daha çok gitmek istiyorum
    küçük fehmi akyol

    küçük fehmi akyol 4 Nisan 2010

  9. Hasan,Hasan kardeşim..Bana dilediğin şekilde hitap edebilirsin. Yazımı ve diğerlerini okuduğuna göre, yaşım hakkında bilgi sahibiolmuşsundur.Kardeş veya abi hepsi aynı anlamı taşır siz nasıl uygun görürseniz.Nezaket dolu sözlerin izin teşekkürlerimi sunarım.

    fehmi Akyol 5 Nisan 2010

Yorum yapmak için giriş yapınız.