Pala Diyor ki:

     Şuan yurt dışında yaşayanlar mutlaka biliyorlardır. Bir gün dukkanda çalışırken bir Arap içeri girdi, dedi ki; “Ey Ahali ben Türkiye’den yeni geldim, bir arkadaşımla beraber lokantada yemek yedikten sonra 25.000.000 (milyon) hesap ödedik. “Türkiye’yi bilmeyen inanmak istemedi. Çünkü doğru söylüyordu.” Herkes attığı kahkahadan benim yüzüm kıpkırmızı kesilmişti. “Yurt dışında Türkler olarak neredeyse ekonominin bizlere getirdiği eziklik içinde yaşıyorduk.”
     “Başbakan’ımızın buradaki Türk Okulu’muzu ziyaret ettiği 2004 yılında Başbakan’a aynen şöyle demiştim; “Sayın Başbakan’ım, ben 50 derece sıcaklar altında çalışmak istemiyorum dediğimde, Başbakan beni ensemde tutarak: “Bize sadece sabır gösterin. Bak biz devleti şarampole yuvarlanmış araba gibi devraldık, tamir ettik, simdi yürütmek için gereken neyse yapıyoruz.” Hacci Nuri Naime bana: “Gayet diplomatik bir dille seni sakinleştirdi.” demişti.
      Şimdi gelinen noktada ise düşünün Türk olduğum için geçenlerde trafik polisi beni gayri nizami bir şekilde tutukladı. Karakolda sadece Türk’üm  demeye kalmadan beni serbest bıraktılar. Aynı şekilde yurt dışında nerden nereye dedirtecek her konumda alnımız ak ve buranın yerlilerinden daha fazla sözümüz geçiyor. Bütün Arap televizyonlarında Türkiye’nin tanıtımı yapılıyor. “Ne yani yapılmasın mı ?… Tabi ki yapılmalı, çünkü bizler de Araplar’a sahip çıkıp Türkiye’ye çekmesek yıllardır Avrupalı ülkeler zaten sömürüyordu.” yok efendim bırakalım da Türkiye’ye gelsinler.
      Son olarak Gazze meselelerinde Türkiye’nin yaptığı girişimlerden sonra Türkiye adeta bunların vazgeçmeyecekleri ülke haline gelmiştir. Bugün bu ülkelerde yapılan eylemlerde, Filistin kadar “Başbakan’ımızın fotoğraflarını ve Türk bayraklarını“ dalgalandırıyorlar. Müslüman ülkelerin bugün halklar çapında rağbet gösterdiği tek ülke Türkiye olmuştur.
Benim komşum Filistinli Ebu Naser, bana gelip hüngür hüngür ağlaması, benim ona birşey yaptığımın işaretinin gözyaşları değil; Türkiye’nin bölgeye gösterdiği “sahip çıkmanın sevinç gözyaşlarıydı.” Bakınız bunlarda artık biliyor “sığınacakları tek limanın Türkiye olduğunu.” Bunu iyi değerlendirmek lazım. Kendi yaşadığımız Misak-i Milli sınırları içinde birlik olalım. Bu Türkiye’yi kimse tutamaz.

Yazı: İbrahim Pala