Bir kültür hizmeti daha… “Imşohet”

23 Aralık 2008 – 06:32

Eskiden  sonbahar  ayı   köylü  için kışa  hazırlık  ayı  idi. Yakacak için kömür-odunun hazırlanması,  üzümün   kurutulması   veya  sıkılması-kaynatılması, en önemlisi de temel  tüketim  maddesi  olan bulgur için, buğdayın haşlanması ,  serilmesi,  taşlardan ayıklanması,  dövülmesi, rüzgarda savrulması, makınede   çekilmesi, elenmesi…  “ Ne kadar külfet  o kadar  nimet” Hazırlanmaları ne kadar zahmetli ise de ,kışın o kadar fayda  sağlarlardı.

1 (151).JPGEskiden  evlerin  damları  topraktan  olduğu  için, bu  işlemler  düz  ve kayalık yerlerde  yapılırdı. Sonbahar  geldi  mi,  köyün kuzeyindeki  tepecikte (su kulesinin bulunduğu  yer)  adeta  bir  panayır  havası  yaşanırdı. Biz  oraya   Imşohat  derdik. Ufacık bir tepe  bütün  köylü parça parça bölüştürmüştü.Hatta bizim de  o tepede  ufacık  bir  yerimiz  olurdu. Sonbahar  geldi mi, Imşohet’e  gider  kayalıkları  süpürür,temiz su  ile  yıkadıktan  sonra ,artık  oraya  ayakkabı  ile  basmak  yasaktı.  Bütün  köylüler  gibi  kazanımızı  kurar,buğdayı  haşladıktan  sonra  temiz  kayalıklara  sererdik.bu  işlem  bitinceye  kadar  vakit  geceyi  gösterirdi.  Başı boş  gezen  hayvanlar  zarar  vermesin  diye  de  yanında  sabaha  kadar  beklenilirdi. Ertesi  gün  kuruyan  buğdaya karışmış  taşları  annelerimiz  sabırla  ayıklardı, daha  sonra  çuvallara  doldurup, dövme  aracı  olarak  bilinen denk’te dövüldükten sonra, rüzgarda  savrulur daha sonra makinede çekilirdi.”Bir  köylü  için altın  olan  buğdayın  her  şeyi  değerlendirilirdi. Kabuğu (ımhalı) yastık yapımında kullanılırdı.İncesi  köftelik,irisi de  bulgur  olarak  kullanılırdı.

Evet, tarladan  sofraya  gelinceye  kadar  çok  meşakkatli  işlemlerden  geçiliyor, ama  lezzeti  ve gönül  rahatlığıyla  tüketimi  her şeyi  unutturur  sanırım…

Afiyet olsun.

Yazı: İsimsiz Kahraman

  1. “Bir kültür hizmeti daha… “Imşohet”” 2 Yorum

  2. Sevgili isimsiz kahraman,.(yanlarında bir seyirci olup,tavla oynayan iki kişinin hikayesini bilirsin)hani, seyirciler OYUNA karışmasın, karışanın karısı boş olsun,filan…Sonra seyirci dayanamaz ve (yek’i koy.şeş’i vur. ben karıyı boşamaya gidiyorum)işte benimkide,öyle bir şey.Kinderip aşkı ve hastalığı mutlaka bir iki ilave yaptırıyor.IMŞOHAT’ın selik mevsiminde,ateş kazanının kenarında pişirilen etli pilav ve sabaha kadar ailece çekilen huzur dolu uyku,Seliklerin bulgurdan önceki işlemleri’DENG”in atın gücüyle yuvarlak ve büyük dibekte,çevrilerek kabuktan( INHELE)den arındırılması,bu işlemin insan gücüyle bazen tokmaklarla yapılması,Biz makina görmedik.Öğütülme işlemleri de büyük el değirmenleri ile analarımız tarafından imece usulü USULÜyapılması, Bulgur ve içli köftelikler burada ayrıştırılyırdı. espirili bir yorum yapmaya çalıştım. BAŞARILAR DİLER,SEVGİLER SUNARIM

    fehmi akyol 23 Aralık 2008

  3. Fehmi amca,her zaman söylediğim gibi mudahaleniz bana güç veriyor.size ne kadar teşekkür etsem azdır.yorumunuz aslında yazımı tamamlıyor.Devamını dilerim.

    isimsiz kahraman 23 Aralık 2008

Yorum yapmak için giriş yapınız.