Gelenek ve Göreneklerimiz

11 Åžubat 2008 – 11:38

SÖĞÜTLÃœ (KÄ°NDERÄ°P)’DE DÜĞÜN


 Kız İsteme Beğenilen ve gelin olmasına karar verilen kızın evine erkeğin annesi bir iki akrabasıyla ziyaret eder. Bu ziyaretlerle yolu açar. Daha sonra kadınlar ziyaret sebeplerini söyler. Kız tarafı da karar verir, müteakip ziyarete kararlarını açıklarlar, mühlet isterler. Kızlarını vermeye karar veren aile haber gönderir.   Söz kesme (hıtbın): Oğlan tarafı etkili ve yetkili kişilerle giderler. Allah’ın emri peygamberin kavli ile kız istenir. Bu şekilde kız isteme faslı bitmiştir, şerbet faslı başlamıştır. İki ailenin karar kılacağı bir tarihte nişan(şerbet) yapılacak.  Şerbet hazırlıkları bitince tören başlar, yüzükler takılır, şerbet ve tatlılar dağıtılır, oyunlar oynanır Düğün, hınne ve tahvil faslı için gidiş gelişler başlar. Bu boşlukta dini nikâh kıyılır(kimi zaman evlilik günü olur). Mehir belirlenir. Kararlaştırılan güne bir hafta kala gelin çeyizini açar Gelin evine gidilirken; ‘Ayli lili vayli lili Ul leyli ıl hınni’ türküsü söylenir. Kınadan sonra kararlaştırılan düğün günü beklenir.  

Tahvil(düğün):
Düğün günü bir taraftan gelin süslenir, diğer taraftan damat evinde mevlüt okutulur, yemek verilir. Öğleden sonra damat hazırlanır. Gelini getirme hazırlıkları yapılır. Daha önce gidip yay veya atlı olarak getirilirdi, şimdi ise arabalarla getiriliyor. Gelin kapıdan çıkarılırken ailesinden bir genç kapıyı tutar, bahşişi verilir ve gelin çıkar. Damat tarafı gelinin önünde helhele çekip(yıtfakkasun) oyunlar oynanır. Gelin, damat evine getirilirken dualar okunur(eşraf el alemin seyyidina Muhammed salavat). Gelin, damat evine gireceği zaman yüksek yerde duran damat, gelinin üstüne şeker, leblebi ve bozuk paralar atar. Gelin kapıdan girerken damadın annesi gelinin eline testi(şarbe) tutuşturur. Gelin testiyi kırdıktan sonra içeri girer  


         SÖĞÜTLÃœ (KÄ°NDERÄ°P)’DE  BAYRAM   

         YAKINDA AKTÄ°F OLACAKTIR…

 
   
            ARABİ / IMHALLEMİ KÜLTÜRÜNDEN İLGİNÇ BAYRAM GELENEKLERİ
   
    Bazı Imhallemi köylerinde bayramın ilk gününde; komşu iki köy gençleri iki köyün arasındaki bir yerde karşı karşıya gelerek taşlaşırlar. Yani birbirlerine taş atarlar. Bu taşlamlarda çoğu kez bir çok kişinin başı kırılır veya muhtelif yerlerinden yaralanır. Taşlaşma bir tarfın pes edip geri çekilmesine kadar sürer. Geri çekilen taraf,  bir sonraki bayramda intikam alacaklarına dair yemin ederek ayrılırlar. Bu gelenek özellikle Ebşe (Şenköy)- Kındeyrib (Söğütlü) ve Keferhuvar (Gelinkaya)- Riş (Düzova) köylüleri arasında yaşanırdı.
    Artık pek az rastlanan bir bayram geleneğide bayramdan bir iki gün önce ellere kına yakılmasıdır.
    Bazı köylerde de halen süren, gençlerin bayram günü ikindiye doğru köyün bir tarafında özellikle ağaçlık alanlarda bir araya gelip eğlendikleri, halk oyunları oynadıkları, karşılıklı maniler söyledikleri, sevdalıların sevdikleriyle hasret giderdikleri gelenektir. Bu gelenek Şorızbah (Çavuşlu) beldesinde hala sürmektedir.
    Bazı Arap köylerinde de özellikle Teffe (İçören) köyünde bayram ikramı olarak gelenlere çocuklara verilen sigara ilginç bir gelenektir. Bu geleneğin bir an önce terk edilmesini umuyoruz.
   Son birkaç yıldır yaygınlaşan bir gelenekte komşu köyler arasında yapılan futbol maçlarıdır. Maçlar genellikle bayramın ilk günü ikindi vaktinde oynanır. Bu futbol karşılaşmalarının, taşlaşma karşılaşmalarına alternatif oluşturduğu kanaatini taşıyoruz.

  1. “Gelenek ve Göreneklerimiz” 2 Yorum

  2. Dini bayramlarda taşlaşma törenleri bizim köylerde (Hacıbektaş ilçesi Köşektaş ve Kızılağıl köyleri )de vardı. Tıpkı sizlerin anlattığı gibiydi. Niçin taşlaşılırdı, bu gelenek nereden gelmişti bilen yok.Sizlerde bu konuda bilgi varsa paylaşmanızdan mutluluk duyacağım.İyi Bayramlar.Hüseyin Seyfi

    Hüseyin Seyfi 29 Eylül 2008

  3. öncelikle sitemizi ziyaret ettiÄŸin için teÅŸekkür ederiz.Hüseyin bey…
    Her bireyin,ailenin,aşiretin,köyün ilçenin ilin veya devletin mutlaka bir rakibi vardır..
    bizim taşlaşma geleneğimiz,tahminimce tatlı rekabetten kaynaklanıyor.
    o günleri bizzat yaşayan biri olarak;taşlaşmadan sonra
    meydan dediğimiz oyun alanımızda toplanıp galibiyeti kutlardık.kimin taşı ne kadar uzağa fırlattığını,kimin kimi yaraladığını konuşurduk.
    kısacası bu bir oyun değil,siyasi rekabetin çocuklar tarafından sürdürülen bir şekli idi.

    isimsiz kahraman 29 Eylül 2008

Yorum yapmak için giriş yapınız.